Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemizdeki her 100 kişiden 14’ü işsiz. Artan işsizlik rakamları beraberinde çocuk işgücü gerçeğini ortaya çıkardı. Yazımızda çocuk işçileri ele aldık.
Dünya genelinde mücadele edilen Coronavirüs salgını ile beraberinde alınan tedbirler sonucu sektörlerin işçi azaltma kapsamında almış oldukları bazı kararlar bulunuyor. Kontenjanın azalması ve sosyal mesafeyi korumak tedbiri kapsamında işçi çıkarma eylemi gerçekleşmeye başladı.
TÜİK istihdam oranını Ocak 2020 için 109 bin kişi artığını ve son durumun ise 27 milyon 266 bin kişi olduğunu bildirdi. İstihdam oranı ise yüzde 44 oldu.
İşsizlik sayısı giderek artıyor
İşsizlik ve istihdam oranının açıklanmasıyla sokağa çıkma yasağı tedbiri kapsamında alınan önlemlerin avantajları ve dezavantajları çerçevesinde yasak içerinde yer alan insanların istihdam oranına dahil edilip edilmemesi akıllarda soru işareti yarattı.

TÜİK tarafından Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2019 sonuçları ile Doğruluk Payı’nın vermiş olduğu veriler kapsamında ülkemizdeki nüfus aralığında yasak içerisinde bulunan 0-20 yaş ve 65 yaş üstü yaklaşık olarak 33,1 milyon kişi olarak belirtildi.
YAŞ GRUBU | NÜFUS |
0-4 | 6.345.136 |
5-9 | 6.461.039 |
10-14 | 6.406.170 |
15-19 | 6.331.594 |
65-69 | 2.722.672 |
70-74 | 2.016.913 |
75-79 | 1.308.299 |
80-84 | 817.730 |
85-89 | 497.410 |
90+ | 187.703 |
TOPLAM | 33.094.666 |
Tabloda yaş aralığına bakıldığında ise ‘sokağa çıkma yasağı’ grubu içinde bulunan yaş grubu, toplam nüfusun yüzde 40’nı oluşturmaktadır.
Yasak yaş grubu işsizlik oranına dahil edildi mi?
Ocak ayı 2019 yılında işsizlik oranı 15-64 yaş grubu için yüzde 15 iken 2020 yılında ise bu yaş grubu için işsizlik oranı yüzde 14,1. Yasak grubuna girecek yaş grubu bu oranda yer almaktadır. İşsizlik verilerinde belirtilen 15-19 yaş grubunun alınan yasak tedbirleriyle değişiklikler yaratabileceği düşünüldü.
Çalışma zorunluluğu bulunan ve yasak yaş grubu içerisinde olan genç nüfusun bir taraftan çocuk işçi olma gerçeği Covid-19 ile bir kez daha gözler önüne serildi. Çocuk işçiliğinin, tehlikeli işlerde artmasıyla birlikte olumsuz koşul ve durumlardan etkilenen çocuk sayısı alınan tedbirlerle engellenebildi mi?
Yıl | Yaş Grubu | İşsizlik oranı | |
2019 | 15-64 | %15,0 | |
2020 | 15-64 | %14,1 |
Tarım ve hizmet sektöründe çocuk işgücü
TÜİK 2019 çocuk işgücü sonuçlarına göre 5-17 yaş grubundaki çocuk sayısı 16 milyon 457 bin olarak tahmin edildi. Yaş grupları itibariyle:
- 5-11 yaş grubu: 9 milyon 12 bin
- 12-14 yaş grubu: 3 milyon 796 bin
- 15-17 yaş grubu: 3 milyon 649 bin
Herhangibir ekonomik faaliyette çalışan 5-17 yaş grubu içinde çocuk işçi sayısı 720 bin kişidir. Fakat bu grup içerisinde çalışan 5 yaşında çocuk niteliği bulunmamakta ve gözlenmemekte.
Yaş gruplarına göre çocuk işçi dağılımına erişebilmek için altta bulunan dosyaya bakabilirsiniz.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ‘ne göre dünyada çalışan çocuk sayısı 2000 (ikibin) yılından bu zamana kadar üçte bir azalarak 246 milyondan 168 milyona indi. Fakat içinde yer alan çocukların yarısından fazlası yaklaşık olarak 85 milyonu tehlikeli işlerde çalışmaktadır.
Dünya üzerinde çocuk işçi sayısının en yüksek olduğu bölgeler Asya ve Pasifik olmakla beraber eşlik eden diğer bölge Sahra Güneyi Afrika. Kuzey Afrika ve Orta Doğu’ nun çocuk işçi sayısı ise 9,2 milyon.

Çocuk işçiliğinin en çok görüldüğü sektör ise tarım. Sanayi (12 milyon) ve hizmet (54 milyon) sektörleri de çocuk işçi sayısında önemli bir nicelik sunmakta. Türkiye’ de ise bu durum hizmet sektörü içerisinde çocuk işçi sayısının artığını göstermekte.
720 bin çalışan çocuk işçi arasında :
- Tarım sektöründe 221 bin
- Sanayi sektöründe 171 bin
- Hizmet sektöründe 328 bin çocuk çalışmakta olarak bildirildi.

Çocuk işçiler risk altında
Hanehalkının ekonomik faaliyetine yardımcı olmak için çalışan çocuklar, hizmet sektöründe artış göstermeleri sebebiyle olumsuz koşullar içerisinde çalışma ortamlarına sahip olabilirler. Çocuklarda fiziksel sağlığı olumsuz etkileyen faktörlere bakıldığında ise
- nemli/nemsiz ortamlarda çalışan
- aşırı sıcak/ aşırı soğuk ortamlarda çalışan
- kimyasal madde toz duman gibi maddelere maruz kalan çocuklar olduğu tespit edildi.
Yukarıda verilen olumsuz etkilerin oranları ile belirtilmiş hali için alttaki dosyayı tıklayabilirsiniz.
Bu verilerle birlikte çocuk işçilerin yüzde 1,3’ü yaralanmaya maruz kalırken yüzde 4,4’ü ise yaralanma ve sakatlanmaya tanık oldu. Çalışan çocukların yüzde 0,1′ i ise iş yerinde fiziksel, sözlü şiddet ve kötü muameleye maruz kaldı.
Çocuk işçiliği tüm dünya da olduğu gibi Türkiye’ de de önem taşıyan bir sorun. Temel olarak sorun,
- Eğitim düzeyi.
- Nüfus.
- Ekonomik gelişim.
- Kalkınma kavramlarıyla doğrudan ilişkilidir. Peki Türkiye, bu kavramlar ile doğrudan ilişki kuran çocuk işçiliği sorunu ile baş etmek için ne gibi çalışmalar yürütmektedir.
UNICEF ve çocuk işçiliğiyle mücadele
Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) ile çalışan Türkiye, 2019 yılı itibariyle roplam nüfusunun yüzde 75’inin şehirlerde yaşadığı bir ülke. Kısa bir süre önce yaklaşık 1,6 milyon çocuk Suriyeli mülteci aileleriyle birlikte çeşitli illere göç etti. Bu göç yerel kaynaklara ve kamu hizmetlerine talebi daha da artırmıştır. Bu bağlamda çocuklarla ilgili önceliklere özel bir dikkat gösterilmesi gerekli oldu.
UNICEF, Çocuk Dostu Şehirler girişimi ile belediye yönetimlerinin, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi esası itibariyle yerel düzeyde çocuk haklarını hayata geçirmesine destek olur.
- Çocuklar arasındaki coğrafi ve sosyal eşitsilizklerin azaltılmasında.
- Cinsiyet eşitsizliklerinin azaltılmasında.
- Fırsatlara ve hizmetlere daha eşitlikçi bir erişim sağlanmasında.
- Çocuk işçiliğini önlemek için.
- Engellilik ve göç gibi durumlarda toplumsal dışlanmayı azaltmak için uğraşır ve imkanlar sunulur.
Çocuk işçiliği, kent merkezlerine göç ederek sosyal desteğin yetersizliği ile kent yaşamına uyum sağlayamamakla birleşince artmakta olan bir alandır.
Bu konuda son olarak Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) Türkiye’ de çocuk işçiliğini ortadan kaldırmak için çalıştığı paydaşları bulunmakta ve başlıca ortakları:
- Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşları; Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
- T.C. Milli Eğitim Bakanlığı
- Belediyeler, Türkiye Belediyeler Birliği
- Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu gibi işveren örgütleri
- Üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları, Kalkınma Atölyesi Kooperatifi ve Hayata Destek Derneği ve ILO gibi Birleşmiş Milletler kuruluşları.
İlk yorum yapan siz olun