Mu Kıtası hakkında ilk keşifler;
İngiliz Astsubay ve gezgin James Churchward’ın Tibet’te on iki yıl boyunca öğrendiği Naga Maya Dili ile tercüme ederek ortaya sunduğu efsaneye ve 5 adet kitabına göre Büyük Okyanus’ta, Asya kıtası ve Amerika kıta ortasında Avustralya’nın iki katı genişliğinde bir kıta olduğunu anlatıyor.
Mu Kıtası Nedir? Nerededir?
Büyük Okyanus’ta yer aldığı iddia edilen Mu kıtası, 14 bin yıl önce batarak yok olduğunu ortaya atıyor. İddiaların gelişimini sürdüren Augustus Le Plongeon, Yakutan’daki maya kalıntılarına yaptığı incelemeler sonucu ulaşıyor. Le Plongeon, kıtada Antik Mısır ve Mezoamerika toplulukların yaşadığını öne sürüyor. Diğer efsane ise bütünlüğü oluşturan beyaz ırk dahil olmak üzere 10 farklı ırktan, 64 milyon insan ve 7 büyük kent kuruluyor. Kıtanın 14 bin yıl önce sular altında kalması anlatılsa da, medeniyetin 75 bin yıl öncesine kurulduğu söyleniyor. Türk Diplomat Tahsin Mayatepek, İbrahim Necmi Dilmen’le iletişim haline geçmiştir ve bundan sonra Mustafa Kemal Atatürk’e raporlar gönderiyor. Ulaşan rapor sayısı ise 7. Rapordan 13. Raporu gönderiyor. Mayatepek Atatürk’ün isteği ile 1935 yılında Türkiye’nin Meksika elçiliğine atanıyor. Bunun aksine Tahsin Bey’in vazifesi daha farklıydı, Mustafa Kemal Atatürk, Tahsin Mayatepek’i Mu kıtası hakkında, Mayalar ve Türkler arasında ki ilişkiyi araştırmakla görevlendiriyor. 1936 tarihinde Churchward’ın kitapları ile alakalı 7. Raporu kendisine gösterildiğinde Atatürk, Churchward’ın kitaplarını isteyip 60 tercümana bölüm bölüm Türkçeye tercüme ettiriyor.

Tahsin Mayakon, Meksika’da araştırmalarına devam ederken bunların sonucunda çok sayıda kelimenin Türk ve Maya dili ile benzer olduğunu dikkatini çekiyor. Bu sözcüklerden bir tanesi Türkçe’deki ‘’tepe’’ kelimesiydi ve bu değiştiriliyor. Ve bu yüzden Atatürk Tahsin Bey’in soyadını Mayatepek olarak değiştiriyor. Mayatepek’in iki kültürün arasından keşfettiği bulgular sadece kelimelerden ibaret olmuyor. İki kültür arasında Maya’ların ay yıldızlı davullarından, şamantik kültüründen, halı desenlerinden, tüy takma alışkanlıklarına kadar pek çok örnek nokta saptanıyor. Mayatepek tüm çalışmalarını 3 ciltlik bir defter halinde toplayarak Atatürk’e iletti. 1970’lere kadar Türk Dil Kurumu Kütüphanesinde mevcuttu lakin 3. defter kayboluyor. Bu defterlerde ibadet, dini tören ve tapınaklarda da benzerlik belirtiyor. Kimi araştırmacılara göre Türkçe’de ‘baba’ anlamına gelen ‘ata’ sözcüğü kelimesinin az çok söyleyiş farklarıyla dünyanın çeşitli kıtalarda yaşayan kavimlerin geçmişte ortak kökeni olduklarını ortaya sunuyor. Baba anlamına gelen birbirine çok benzeyen sözcüklerden de kullandıkları dillerden bazıları 1936’daki Türk Dil Kurultayı’nda şöyle saptanıyor;
Mu Kıtası Efsanesinin Bilimde ki yeri
Bilim dünyasında ise levha tektoniği konusunda ki deneyimleri ele alarak, Mu’nun Atlantis gibi bir efsane konusunda aynı düşünce ortaklığı var oluyor. Fakat Büyük Okyanus dibinde Mu kıtası efsanesini kanıtlayacak herhangi SiAl kaya parçasına rastlanmıyor. Kendi zamanımızda sözde bilimsel bir iddia olduğu görülen efsanevi kıta olarak geçiyor.

Mu Kıtası Efsanesi hakkında yazılan bazı kitaplar şunlardır;
- James Churchward, Kitapların Altın Yaşı
- Mu‘da Öğrettikleri Gibi Kozmik Güçler, James Churchward-2
- James Churchward, Mu’nun Kayıp Kıtası
- Kayıp Kıta Mu’nun Kutsal Sembolleri, James Churchward
- Tahsin Bey Mayatepek Raporları Türk Tarih Tezi ve Mu Kıtası ,Kemal Şenoğlu
- James Churchward, Mu’nun Çocukları
- Mu‘da Öğrettikleri Gibi Kozmik Güçler, James Churchward
Yazar – Taylan Kuşku
Editör – Taylan Kuşku
İlk yorum yapan siz olun