Zeus Yunan Mitolojisi’nin en adaletli hükümdarı ve en güçlü olarak biliniyor. Aynı zamanda dünyayı yönetmeye başlıyor. Kardeşlerinin içerisinden Posheidon denizlerin Tanrısı, Hades ise yer altı Tanrısı oluyor. İslamiyet, Hristiyanlık, Yahudilik, Budizm diğer küresel dinlerden önce Dünya çapında kabul görmüş ilk Tanrı olarak biliniyor.
Zeus’un Doğumu
Kronhos ile Rhea’nın evliliklerinden Hestia, Demether, Hera adlı üç kız ve Hades, Posheidon, Tanrıların Kralı olan Zeus adlı üç erkek evlatları dünyaya geliyor. Babası Uranüs’e yaptıklarını unutmayıp Kronos kendisinin de oğullarından aynısını beklediği için aynı karşılığı almaktan korkar ve bu yüzden karısının her doğurduğu çocuğu yutup, karnında saklar. Bu duruma üzülen Rhea ise Gaia’nın öğütleri ile sadece Zeus’u onun elinden alır ve kaçırıyor. Tanrıça, Zeus’u yanına alarak gecenin karanlık olmasından faydalanarak koşup Girit adasının İda Dağı’na gider ve tepesine çıkıyor. Orada Gaia, Zeus’u alır ve onu bir mağaraya saklar. Rhea ise geri dönüp kocaman bir taşı kundağa sarıp kundakta sanki çocuğu varmış görüntüsü veriyor.
Zeus’un Görünümü
Sanat eserlerinde veya heykeltıraşlarda genelde siyah sakallı, uzun kıvırcık saçlara sahip kaslı bir adam profili olarak yansıtılsa da görünümünde en dikkat çekici özelliği güçlülüğünün ön planda olarak tasvir edilmesi ile biliniyor.

Zeus’un Özellikleri
Tanrıların Kralının öfkesine yenik düşen bir tanrı olarak da bilindiği gibi çok olay sinirlenip ve sinirlendiğinde daha acımasız bir Tanrı’ya da dönüştüğü söyleniliyor. Sinirlendiğinde şiddetli fırtınalara neden olarak dünyayı kasıp kavurabiliyor. Cezaları şiddet içeren acımasız cezalar olabiliyor. Örnek vermemiz gerekir ise; Prometheus’u bir kayaya bağlatıp, her gün ciğerine kutsal hayvanı olan dev kartalına yedirtiyor. Bu örnekten cezalarının nasıl ağır olduğunu ve insanlara korku dolu anlar yaşata bileceğini anlayabiliyoruz. Adaletiyle ön planda olan bu Tanrı kötüleri cezalandırır, uzlaşmayı sağlar ve düzeni yönettiği biliniyor. Kötü insanları cezalandırdığı gibi iyilik yapan, insanlığa faydalı olan kişileri ödüllendiriyor.
En belirgin özelliklerinin biri de Zeus’un çapkın olması olarak söyleniyor. İstediği her şeyin şekline girebilen Tanrıların Kralı, Leda için bir kuğu şekline de giriyor. İşler ve Günler kitabında Hesiodhos, Zeus için kaygısız, yüksek sesle gülmeyi seven bir Tanrı olduğundan bahsediyor. Ayrıca bilge, merhametli, adil ve kimsenin onun vereceği kararı sorgulamayacağını inatçı ve kendi bildiğini yapmaktan şaşmayan bir Tanrı olduğunu söylüyor. Tanrıların Kralı, verilen sözün ne olursa olsun tutulması gerektiğine inanıyor. Yalan söyleyerek birilerini aldatan kişileri en ağır şekilde cezalandırdığı söyleniyor.
Simgeler ve Aile Bağları
Hera, Tanrıların Kralı’nın karısı ve aynı zamanda kardeşi olarak biliniyor. Ancak karısına çok sadık kaldığı söylenemiyor. Belli belirsiz ilişkilerinin sonucunda Apollon, Arthemis, Hermes, Persephone, Dionysos, Perseus, Minos, Mousalar ve Büyük Herakles gibi birçok Tanrı ve Tanrıçalar dünyaya geliyor. Bunlardan bazıları da yarı Tanrı olarak dünyaya geliyor. Kızı Athena, Zeus’un başından doğuyor. Tanrıların Kralı için çocukları arasında en çok sevdiği çocuğu Athena oluyor.
Zeus’un her zaman yanından ayırmadığı kutsal hayvanı Altın Kartal olarak biliniyor. Bu kartal gücü ve cesareti temsil ediyor. Tanrıların Kralı’nı simgeleyen şimşeğin yanında boğa, kartal ve meşe ağacı bulunuyor. Zeus’un Olympos’un Tanrısı olarak da bir tahta sahiptir ve Hephaistos’un yaptığı krallık asası bulunuyor.

Zeus’un Efsanesi
Tanrıların Kralı Zeus’un en bilinen efsanesi Hera’nın yanına Posheidon, Apollon ile Athena’nın desteğini alarak Kronos’u devirme girişiminde bulunuyor.
Zeus’un çapkınlıklarının yanı sıra diğer kadınlarla ilişkisini kıskanan Hera bir plan kurar ve kurduğu plan ise Baş Tanrı olan Zeus’u devirmek istiyor. Posheidon, Apollon, Athena ve Hera bu dört Tanrı Zeus’u altın bir ağ ile bağlıyor fakat Thetis, Olympos’ta oluşabilecek olayları önceden görüp Briaerus’tan yardım istiyor ve Briaerus’un da ağı çözmesiyle Zeus kurtulur, hepsine cezalandırmaya mahkum ediyor. Öncelikle Hera’yı yüksek bir yere asarak, ayaklarına ağırlık bağlar ve Tanrıların teker, teker sadakatlerine dair yemin etmediği müddetçe Hera’yı serbest bırakmayacağını söyleyip korkutuyor. Bunun ardından isyana karışmış Posheidon ile Apollon’a da ceza olarak Truva Kralı Laomedon’a hizmet etmeye, köle olmaya yolluyor. Laemedon, Apollon’a çobanlık yapması emri veriyor. Posheidon’a ise çıplak elleriyle Truva Şehri’nin etrafına yeni duvarlar ve yeni klonlar yapma emrini veriyor. Uzun bir zaman sonra Posheidon ve Apollo’nun cezası biter ve Tanrıların Kralı onları Olympos’a geri alım kararı veriyor. Dionysos’a ise yüz yıl şarap içmeme cezası verir ama kısa bir zaman sonra onun üzüntüsüne kıyamayıp cezasını bitiriyor.
Yazar – Ebrar Örenbaş
Editör – Beyza Gezen
İlk yorum yapan siz olun