Dünyayı etkisi altına alan Koronovirüs salgını başta Sağlık olmak üzere pek çok alanı derinden etkiledi. Salgın, Eğitimi ne yönde etkiledi? Uzaktan Eğitim Sistemi nasıl işledi? Yeni dönemde yüz yüze eğitim modeline geçiş sağlanabilecek mi?
Covid 19 salgınına karşı ülkeler kendi içinde çözümler aramanın yanı sıra krizlerle başa çıkmanın yollarını da aradı. Salgının yayılmaması için Mart ayından itibaren başta eğitim kurumları olmak üzere üniversiteler ve okullar, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu tarafından ara verildi. Herkes tarafından geçici olduğu düşünülse de bir anda Örgün Eğitimden, Uzaktan Eğitime geçildi. Bilim kurulu üyelerinin aldığı kararlar doğrultusunda ikinci dönem, uzaktan eğitim sistemiyle devam etti.
Türkiye’de ilk defa uygulanan uzaktan eğitim sistemi üniversiteliler için olumsuz yönde karşılanmazken özellikle ilkokul öğrencileri ve velileri bu duruma alışmak da zorlandı. Genellikle internet üzerinden gerçekleştirilen eğitim ilkokul öğrencileri için TRT EBA Televizyonu ile kanal üzerinden de eğitim verildi. EBA (Eğitim Bilişim Ağı) ile ilgili Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK sık sık sitemle ilgili sorulara yanıt vermeye çalıştı. Özellikle ilkokul öğrencilerinin ve velilerin interneti aktif kullanamamaları beraberinde sorunları getirdi.
Öğrencilerin En Çok Yaşadığı Sorun İnternet Kullanma Hakkı GB
‘TRT EBA Tv’ ve ‘EBA’ yani Eğitim Bilişim Ağı oluşturularak eğitime ara verilmeden ikinci dönem devam etti fakat sistemden kaynaklanan sorunlar ara ara yaşandı. İlkokul, ortaokul ve lise olarak 3’e ayrılan sistemde öğretmenlerde de zaman zaman çeşitli erişim engelleriyle karşılaştı. Milli Eğitim Bakanlığı, Uzaktan eğitim sürecinde olası işlem hataları ve siber güvenlik konularında il müdürleri ve okul yönetimi aracılığıyla tüm öğretmenlerin bilgilendirildiğini duyurdu.
Üniversite öğrencilerine internet paket desteği sağlayan Yüksek Öğretim Kurulu, 6 Gb’lık Uzaktan Eğitime Destek Kotası altında mobil operatörlerle anlaşma yaptı. Öğrencilerin sisteme erişim problemlerinden biri olan internet kullanım hakkı ders içerikleri ve online eğitimlere katılabilmelerine imkan sağladı. Milli Eğitim Bakanlığı ise uzaktan eğitime destek sunmak amacıyla öğrenci ve öğretmenlere en az 3 en fazla 8 Gb olmak üzere mobil operatörlerle anlaşma yaptı. Aylık 3 Gb ücretsiz internet kullanım hakkı alan öğrenciler EBA sistemine giriş sağladı.
Okulların uzaktan eğitime geçişi ani kararla gerçekleştiği için öğrenciler uzaktan eğitimi tatile çıkmış gibi hissetti. Sınıf geçme sorunu olmadığı ve yoklama alınmadığı yönündeki açıklamalar bunu doğrularken masa başında ders çalışma düzeni bir anda serbestlik kazandı. Bu durumdan en çok veliler şikayetçi oldu. Öğretmenlerin veliler ve öğrencilerle yaptığı kişisel görüşmeler, konuşmalar öğrencinin bir nebze ders çalışma sorumluluğu diri tuttu. Bu sistemde en çok zorlanan ilkokul öğrencileri özellikle okuma-yazma öğrenme aşamasında öğretmenle birebir temas kuramadılar. Bu nedenle epey zorluk çekerken bu durum öğretmen için de dezavantajlar oluşturdu. 23 Mart’ta başlayan Uzaktan Eğitim Sistemi 16 Haziran’da son buldu.
Uzaktan Eğitim Sistemi, Örgün Eğitimden Tatile Geçiş Olarak Algılandı
Herkesin sabırsızlıkla beklediği yeni dönemde, eğitimin yüz yüze mi? Yoksa uzaktan eğitim olarak mı? Başlayacağı soruları akıllarda yer alırken devletin 31 Ağustos’ta okulları açma kararı herkes tarafından eleştirildi. Normalleşme süreci devam ederken, Kurban Bayramı ve yaz tatili ülkede haraketliliğe neden oldu dolayısıyla vaka sayıları düşmeye başlamışken birden artmaya başladı. Akıllara yeni bir salgın dalgasıyla karşı karşıya kalındığı düşüncesini yarattı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, zaman zaman çıktığı programlarda okulların açılmasına ilişkin nasıl bir yol izleyebileceklerinin senaryosunu anlattı. Selçuk, seyreltilmiş eğitim modeli ile haftanın belirli günlerinde sınıf ikiye bölünerek sosyal mesafe ve hijyen kuralları dikkate alınarak eğitimin sürdürülebileceğini örnek verdi. Sağlık Bakanlığı ile eş zamanlı çalıştıklarını Belirten Selçuk, özellikle eğitim kurumlarında uyulması gereken kuralları kapsayan detaylı bir rehber kılavuzu yayınladıklarını belirtti. Sağlık Bakanlığının yayınladığı rehberde dikkat çeken başlıca konular;
- Okullarda en az 4 metrekareye 1 kişi düşecek şekilde personel ve öğrencinin yer alması.
- Okullarda toplu etkinlikler yapılmaması.
- Öğretmen ve personellerin maske kullanımlarına ek olarak yüz siperliği takması.
- Öğrencilerin oturma düzeninin yüz yüze olmayacak şekilde, çapraz oturma modeli ile planlanması.
- Damlacık oluşturması nedeniyle yüksek sesli aktiviteler yapılmaması.
- Okullarda velilere bilgilendirme formu ve taahhütname imzalatılması.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın salgına karşı tüm çalışmaları yüz yüze eğitimin olması yönünde olsa da en son başvuracakları eğitim modeli olan uzaktan eğitim sistemi vaka sayılarının artmasıyla yine gündemde.
Eğitim Kurumlarına Rehberlik Edecek Kılavuz Yayınlandı
Milli Eğitim Bakanlığı resmi sitesinde yer alan habere göre; “Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyon Önleme Kılavuzu” Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) ortak çalışmalarıyla tamamlandı. Buna göre hangi okulun hangi standarda sahip olması gerektiği uzmanlar tarafından denetlenecek. Kılavuzun planlı bir şekilde uygulanabilmesi için 2 bin İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı yetiştirildi. Bu denetmenler dış değerlendirmeyi oluştururken Okulların öz değerlendirmeleriyle karşılaştırıldı böylece okuldaki alanlarda eksiklikler kolayca giderildi.

Türk Standartları Enstitüsü’nün resmi internet sitesinde yer alan Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi Enfeksiyon Önleme Ve Kontrol Kılavuzu içinde yer alanı maddeler;
- Salgın Türleri Ve Bulaş Yolları
- Korunma Ve Kontrol Önlemleri
- Uygulamaya Yönelik Önlemler
- Eğitim
- Atık Yönetimi
- Sosyal Ve Ortak Kullanım Alanları Temizlik
- İş Sağlığı Ve Güvenliği Donanımları
“Okulum Temiz Belgesi”
Değerlendirmelerin doğru ve sistematik bir şekilde takibini oluşturmak amacıyla Bakanlık desteğiyle yazılım hazırlandı. Okulların aynı ara yüzünü görebilen yazılım takip ve raporlamayı hızlandırdığı gibi uygulama aşamasına geçişi de hızlandıracak. Öğretmen, öğrenci ve velilere yönelik özel kılavuzların da oluşturulduğunu belirten Bakan Selçuk, yüz yüze eğitimi, en güvenli ve sağlıklı koşullarda gerçekleştirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, okullarda hijyen standartlarını yerine getiren devlet okullarının Milli Eğitim Bakanlığına, özel okulların ise TSE’ye başvurarak Okulum Temiz Belgesi’nin alabileceklerini belirtti. Başvuru sonrasında eğitim kurumlarında, uzman denetçiler tarafından kontrol ve belgelendirme işlemleri yapılarak denetimden başarıyla geçen okullar aynı hafta içerisinde Okulum Temiz Belgesi alabilecek.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, uzmanların vaka sayılarının artış göstermesi sebebiyle okulların açılmaması yönündeki görüşlerine karşılık verdi. Selçuk, “Okullar açılmasın demek maskesiz sokağa çıkmak, mesafesiz yaşamak ve hiçbir tedbiri umursamamak kadar basit. Dışarıya adım atan herkes, 18 milyon öğrencinin sorumluluğunu omzunda hissetmek zorunda.” Diyerek okulları açma yönündeki kararlarında değişiklik gözlenmediğini ifade etti.
İlk yorum yapan siz olun